Kendini Keşfet
SEÇENEKLER  
  Ana Sayfa
  İletişim
  SİTEM HAKKINDA YORUM YAP
  ÖNERİLER
  ÜYELİK
  EN İYİ KONUK DEFTERİ
  günlük burçlar
  Süper videolar !
  EN ORJİNAL KLİPLER
  VİDEOLAR
  XAT SOHBET
  TİYATRO REHBERİ SERGİLENEN SON OYUNLARI GÖRÜN!
  FİLM FRAGMANLARI
  MÜZİKLER
  TV İZLE
  CANLI TRAFİK KAMERALARI İZLE
  SİNEMA İZLE
  HARBİ TV HARBİ KLİP
  EN YENİ BEŞ ŞİİR
  KOMİK VİDEO
  DOĞUM GÜNÜNÜ HESAPLA
  KİŞİLİK TESTLERİ
  MSN NİCKLERİ
  MSN NİCKLERİ 2
  DOGDUGUNUZ GÜNLER VE ÖZELLİKLERİ
  KÖR NOKTANIZI TEST EDİN
  ÜNLÜ MATEMATİKÇİLER
  SAGLIK BİLGİLERİ
  GÜZEL ANLAMLI SÖZLER
  ORHUN ALFABESİ
  YAŞADIGINIZ ŞEHİR ADLARI
  ANLIK KARELER
  resimler
  İLGİNÇ RESİMLER
  100 DİLDE SENİ SEVİYORU.!!!!
  KIZLARA ÖZEL !!!
  MEHMET AKİF ALAKURT (MARAZ ALİ) HAKKINDA
  ADANALI
  HEPSİ GRUBU
  BİYOGRAFİLER
  GÜLME GARANTİ!!!
  İL İL TÜRKİYE TANITIMI
  TÜRKİYE TANITIM FİLMİ
  ...DÜNYANIN EN İLGİNÇLERİ.....
  DÜNYANIN YEDİ HARİKASI
  RESİMLİ ŞİİRLER
  ŞİİR DİNLETİSİ
  ŞAİRLERİMİZ
  DÜNYA HARİTASI
  OSMANLI PADİŞAHLARI
  MEVLANANIN YEDİ ÖGÜDÜ
  AŞK TESTİ
  SİNEMA PATLAMIŞ MISIR VE MUHABBET YERİ!!!
  DÜNYA
  RADYO DİNLE!!
  KURAN I KERİM DİNLE
  DÜNYANIN EN ÇOK ZİYARET EDİLEN SİTELERİ
  msn nickleri 3
  EN ÇOK SATILAN KİTAPLAR
  HAYAT KISA
MEHMET AKİF ALAKURT (MARAZ ALİ) HAKKINDA






MEHMET AKİF ALAKURT 

Mehmet Akif Alakurt (d. 23 Temmuz 1979, Elazığ , Türk manken ve dizi oyuncusu.
 Elazığ- Yurtbaşı kökenli. 2001 Best Model Türkiye birincisi aynı sene dünya ikincisi. www.meh****kifalakurt.com 1998 yılında Neşe Erberk ajansına bağlı olarak modellik yaparken katıldığı yarışmalarda "Gelecek Vaad Eden" ve "Türkiye Prensi" ünvanlarını aldı. 
1 Mayıs günü askerliğini tamamlayıp teskeresini aldıktan kısa bir süre sonra gelen teklifle "Best Model of Turkey" yarışmasına katıldı.
 2001 yılında "Best Model of Turkey" yarışmasında Türkiye'nin en iyi mankeni seçildi, ve yine aynı yıl yapılan "Best Model Of The World 2001" yarışmasında yine birinci oldu. Mehmet Akif Alakurt, daha önce hayal kurduğu ve başardığı modellikte olduğu gibi, başarılı bir aktör olmak istemektedir.
 Oyunculuğa Kadir İnanır ile Kanal D ekranlarında yayınlanan Kırık Ayna dizisi ile başladı. 
Bu dizide Ali Kırman karakterini canlandırdı.
‘Hacı' dizisinde rol almıştır. Atv'nin basarili dizisi Sila'da basrol'de Boran Genco'yu canlandirdi.
 Suan yine Atv ekranlarında devam eden Adanalı dizisinde 'Maraz Ali'yi canlandırıyor. Lacoste firması ile Türkiye'den çalışan ilk model olmuştur.
 Spor ve yemek en büyük iki zevkidir.
 Yemek seçmez ve kahvaltıya çok önem verir. Genel olarak spor giyinmeyi seviyor 
Özellikleri -
 Saç: Siyah
 Göz: Kahverengi 
Ölçüleri: 102-78-104 
Boy: 190cm 
Beden: 42-52 
Ayak: 45 
Modellik: Lacoste Katalog, Collezione... 
Moda Gösterisi: Marks & Spencer, Collezione, Tween, Sarar, Cons, Faruk Saraç, Vakko, Tommy Hilfiger... 
TV Reklamları: Pepsi , O.K. , Condom , Egos , Doğadan Çay , İpana... 
DİZİLER Adanalı (2008) Maraz Ali 
Sıla (2006) Boran 
[(hacı(dizi)|Hacı]] (2006) Ahmet Gesili Zeytin Dalı (2005) 
Kenan Metro Palas (2004) 
Ural Kırık Ayna (2003) 
Ali Kirman Koçoğlu 2001 Best Model of the World birincisi Mehmet Akif Alakurt, ekranların yeni yakışıklı ve duyarlı ağası oldu. “Sıla” dizisinde Boran Ağa’yı canlandıran Alakurt, gerçek hayatta da epey ağır takılıyor. Kendini “dengeli bir maço” olarak tanımlıyor, yakın bir zamanda aile babası olmayı planlıyor. Bir de, oturduğu yerde içinden dans ediyor! İşte Alakurt’un Elle dergisinin aralık sayısına verdiği röportajdan ilginç bir bölüm... 
Sizin şansınıza hep böyle sosyal içerikli diziler mi denk geliyor? 
Ortalıkta bu kadar ’laylaylom’ dizi varken... 
* Denk gelmek değil... 
Ben hiçbir şeyi şansa bırakmayı sevmem. 
Daha önce oynadığım "Kırık Ayna" dizisinde de töre meselesi vardı. 
"Hacı"da radikal İslamcı bir genci oynuyordum. Mümkün mertebe hayatın içinden konular olmasına dikkat ediyorum, uydurmasyon senaryo beni etkilemiyor... 
İnsanlar sizi dizilerden tanıyor ama öncesinde modellik yaptığınız ve 27 yaşında olduğunuz dışında hakkınızda pek bir şey bilinmiyor. Kimsiniz siz?... 
*İstanbul doğumluyum. Annem Samsunlu, babam Fatsalı. Normal bir Türk ailesiyiz. 
Beş kardeşin en küçüğüyüm, üç ablam, bir abim var. Sizinle hem ablalar, hem abi, hem de anne-baba ilgilenince biraz şımarık oluyorsunuz. Küçüklüğümden beri ailemden talep ettiğim her şey yerine getirilmiştir... 
Lise yıllarında mı başladı modellik?... 
* Evet, annem vasıtasıyla başladım, beni o yönlendirdi. 
Lise son sınıftayken televizyonda zap yaparken tesadüfen Best Model yarışmasına denk geldim...
 Hayal Gücüm Cok Genis... 
Dans etmeyi de seviyor musunuz?... 
*Dıştan değil de içimden dans eden bir insanım... 
Nasıl oluyor o?... 
*İnsan eğer isterse her şeyi beyninde yapar. Hani derler ya, eğer bir erkeksen ve bir kadına bakıp onunla birlikte olmayı düşünüyorsan, eşini aldatmış sayılırsın diye... Bu mantıkla, aklından birini öldürmeyi geçirmekle öldürmek de aynı şey?... 
*Günde kaç kez kafandan birini öldürmeyi geçirirsin ki? 
Açıkçası benim aklıma gelmez bu... Biri çok çok çok sinirimi bozmadıysa onu öldürmeyi düşünmem. Ancak her ne olursa olsun bir insan kafasından bir başkasını öldürmeyi geçirdiyse, onda potansiyel vardır...
 Hayal gücü çok geniş bir insanın bakış açısı mı bu?... 
*Geniştir. Hele küçükken çok daha genişti. Gaziantep’te askerlik yaptım ve askerlikten sonra biraz düşüşe geçti hayal gücüm...
 Bu hayallerinizden biri de televizyonda müziğini çok beğenerek tesadüfen keşfettiğiniz Best Model yarışmasına katılıp orada birinci seçilmek miydi?.. 
*Orada birincilik kazanma duygusu beni çok etkiledi. Mesela birincinin boynuna kurdeleyi taktıklarında ben o resimde kendimi hayal ettim. 
Kendi kendime "Bu yarışmaya katılıp birinci olacağım" dedim. Gerçekten de yarışmaya katıldım, birinci oldum ve modelliğe başladım. Modellikte çok güzel işler yaptım.
 Lacoste’un dünya kataloğunu çektim. 
Lacoste’un çalıştığı ilk Türk modelim. Reklam filmlerinde oynadım, kaliteli işlerde yer aldım. Modellik hayatım en fazla iki yıl sürdü ama hep güzel işler yaptım... Oyunculuğa "Kırık Ayna" adlı diziyle adım ınız, değil mi?... 
*2001 ya da 2002’ydi ve çok ağır bir karakterdi o. Ben 21-22 yaşındaydım ve Kadir İnanır’a kafa tutacak bir adamı oynuyorum. Orada da kan davası güden bir genci oynuyorum.
 Bir de Kadir İnanır’la oynuyorsun ve onun karşısında durup ezilmemek zorundasın. Bunu başardım o yaşta.
 Bana oyunculuğu sevdiren insanlar da dizinin yönetmeni Şerif Gören ve Kadir İnanır’dır zaten... Yakışıklı olmak bir oyuncu için dezavantaj mıdır?... 
*Değil tabii ki... Her şey gözlerde bitiyor. Yakışıklı olduğumu 18 yaşında özümsedim. Hazımsızlık çekseydim o durum ekrana yansırdı. Ben yakışıklılığımı da fiziğimi de hazmetmişim... Hazmetmek nasıl oluyor?... *Hazmedemeyen sürekli kasılıp poz atan tipler yani, benim öyle bir derdim yok. Birisinin bana gelip de "Çok yakışıklısın" demesine gerek yok, ben biliyorum yakışıklı olduğumu. Yakışıklıyım diye dolaştığın zaman bu bir dezavantaj olur. O zaman işin kasıntılık boyutu ortaya çıkar ve seyirci bunu anlar... Mankenlikten geldiğiniz için oyuncular arasında horlandınız mı?... 
*Öyle bir şey olmadı. Ama tabii ilk başladığınızda insanların sohbetine giremiyorsunuz, bu işi bilmediğiniz için dışarıdan bakıyorsunuz. Bence oyunculukta illa okullu olmak gerekmiyor ama empati kurarak, okuyarak ve oyunculuğun matematiğini anlayarak kendini geliştirmeli insan. Bu bir enerji işi, kuru kuru eğitimle olmaz, 20 yıl eğitim de alsan işe ruh katmazsan o iş sahte olur. Ayrıca görsel olarak güzel bir insan da hayata 1-0 önde başlar... Popülariteden Korkmam... Mardin’de yaşayan bir ağa bu kadar yakışıklı ve cool olabilir mi sahiden?.. 
*Sana bir şey sorabilir miyim? Atatürk’ün karizmasını nasıl buluyorsun?.. Müthiş tabii ki... 
*O zaman bu mantıkla, bu kadar mükemmel bir insan aynı zamanda bu kadar karizmatik ve iyi olamaz... Peki ikinci örnek verebilir misin?... *Gündeme damgasını vurmuş insanlar her yerden çıkabilir... Boran böyle bir karakter mi sizce?.. *Evet bir döneme damgasını vurmuş. Demek ki, bu adam gerçekten yaşamış. Ben bu diziye başlamadan önce Ağa ve Devlet diye bir kitap okudum. Orada öyle ağalardan bahsediyorlar ki benim oynadığım Boran Ağa’ya beş basar... Radikal İslamcı bir karakteri canlandırdığınız sırada, "Türbanlı bir kızla evlenebilirim" demiştiniz... 
*Ama "Kıstasları uyarsa" dedim. İnsanları inançlarıyla değerlendirmek cahilliğin en büyüğüdür. Ben çağdaş yaşam koşullarında yaşayan ve böyle eğitilen biriyim, zamanın ilerlediğinin de, bazı şeylerin değiştiğinin de farkındayım. Dış görünüş değil, paylaştığınız şeyler önemlidir. Ben kapalı olup da çok modern düşünceye sahip insanlar tanıdım. İnanç çok farklı bir boyut çünkü. Fakat en tehlikeli şey türbanı siyasi amaçlar için kullanmak... Artık şöhretli olma yolundasınız...
 * Hayatımda her zaman adımlarımı kaldırabileceğim zamanda ım. Hazımsızlık çekeceğim hiçbir işe girmem. Popülaritenin ne olduğunu da gördüm, hiçbir korkum yok... Kadinima Sahip Cikarim... Sizde maçoluk var mı biraz?...
 *Var ama dengeli bir maçoluk. Korumacı bir tarafım vardır, kadınıma sahip çıkarım. Sahiplenirim. Delikanlılık anlamında bir maçoyum. Ama benim için delikanlılık farklı bir anlama geliyor, serserilikle delikanlılık birbirine çok karıştırılıyor... Peki sizin için ne anlama geliyor delikanlılık?... 
*Beyefendi olmak. Delikanlılık beline silah takıp, adam dövmek değildir. Bunu yaptığın zaman delikanlı değilsin, it kopuksun. Delikanlılık, kadına saygı göstermektir... Nasıl bir kadından etkilenirsiniz?... 
*Kimseyi gözünde büyütmeyecek ve özgüvenli olacak. Zaafları olmayacak, ben zaaf konusuna çok takığım. Bir zaaf hissettiğimde çok rahatsız olurum ve giderim. Kendisinin ne olduğunu ve olmadığını bilecek, kendi ayakları üzerinde duracak, becerikli olacak. Arkamı döndüğümde onu merak etmemeliyim. Öyle ezik insanları sevmiyorum... Size karşı zaafı olsa da mı?... 
* Zaaf çok tehlikeli bir şey, başka şeylere yol açabilir. Boyumu posumu herkes sever, karakterimi kişiliğimi sevmeli... Çok yüksek standartlarınız var... 
*Ne yapayım, çok ince eleyip sık dokuyorum, çünkü ben palavradan ilişki insanı değilim. Hayatımı doldurmak için bir kadınla beraber olmaya ihtiyacım yok. Evlilik kurumuna çok önem veriyorum. Evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı düşünüyorum... Evlilik yakın gelecekteki planlarınız arasında mı?... 
*Yani kafamda olan şeyler bunlar. Benden iyi aile babası olur...İlişkide gaddarımdır... Belli bir kadın tipiniz var mı?... 
*Gözüme hoş gelen belli bir kadın tipi var ama söylemeyeceğim... Niye söylemiyorsunuz, diğerleri üzülmesin diye mi?... 
*Benim için bakışlar çok önemlidir. Ben insan bakışına hayranım. Göz hastasıyım, hele de doğru bakmayı bilen bir insansa. Sadakati, güveni, teslimiyeti gözlerden almak çok önemli. Ben çok ince şeylere takılırım, pek çok ilişkimi böyle şeyler yüzünden bitirmişimdir. 
Mesela bir an samimiyetsiz bir bakış yakalarsam biter. Gaddarımdır. Böylece üç sene sonra bitecek bir şeyi önceden algılayıp yolu baştan kapatırım... Böyle yaparak kalplerini kırıyorsunuz ama?... 
*Üç sene sonra kırılacağına o zaman kırılsın. Ben bunu önceden görebiliyorsam ne yapabilirim? Domuzun boynuna inci takmam!... Aşk adamı mısınız?... 
*Evet, çok severim. Sevginin olmadığı bir ilişkide var olmam. Sevdiğimi de gösteririm. Ama hak edene hak ettiği kadar. Yani domuzun boynuna inci takmam... Kıymetinizi bilmeyen oldu mu peki?... 
*Tabii olmuştur ama bu onun zekasıyla ilgili bir şey. Ben ilişkilerimde çok farklıyımdır. Güzel şeyler yaşarım ve güzel şeyler hissettiririm. İyi bir sevgiliyim. Ama doğru şeyler doğru insanla ortaya çıkar. Bir insanın bana ruhunu teslim ettiğini bakışlarından anlarım. Ruhunu teslim ettiği zaman her şey güzel olur. Hoppa Biri degilim,Hayati Olgun Karsilarim... Sıla'nın Boran Ağa'sı; Mehmet Akif Alakurt, gerçek hayatta da dizideki gibi tam bir 'ağır abi'... Hoppa bir insan olmadığını söyleyen Alakurt '15 yaşındayken 20 yaşında gibi gösterdiğim söylenirdi, şimdi de 35 yaşında bir insanın düşüncelerine sahibim' diyor.. atv'nin sevilen dizisi Sıla'nın Boran Ağa'sı; Mehmet Akif Alakurt gerçek hayatta da canlandırdığı karakter gibi tam bir 'ağır abi'. Hülya Dergisi'nin Nisan sayısına konuşan Alakurt: 'Hoppa bir insan değilim. 27 yaşındayım ama 35 yaşında bir insanın düşüncelerine sahibim. Ailem beni böyle yetiştirdi. Küçük yaşımda, büyük şeyler söylediler' diyor... 27 yaşındasınız, ama çok daha olgun görünüyorsunuz... 
*Öyle görüyorsanız ne güzel. Bu biraz hayata bakış açısıyla alakalı. Hoppa bir insan değilim. 15 yaşındayken 20 yaşında gibi gösterdiğim söylenirdi, şimdi de 35 yaşında bir insanın düşüncelerine sahibim. Hayata o olgunlukta bakıyorum... Sizi bu kadar olgun kılan ne?... *Ailem beni böyle yetiştirdi. Çok küçük yaşımda, çok büyük şeyler söylediler. Idialim Modelikti... Aslında biraz şans eseri model olmaya karar vermişsiniz... 
*İnsanların ideallerinin oluştuğu zamanlar vardır ya, modellik öyle bir zamanda gelişti. TV'de bir modellik yarışması gördüm ve "Benim Best Model Türkiye olmam gerekiyor" dedim... Oyunculuk nasıl idealiniz haline geldi peki?... *İlk olarak Gold Film'den Faruk Turgut geldi, 'Kırık Ayna' dizisi için. Benim idealim modellikti ve yurtdışında bir şeyler yapmak istiyordum; aslın da hâlâ da istiyorum. Paris'te bir defileye çıkmak hayallerimden biri... Model olmaya karar vermişsiniz ve bunu başarmışsınız... Ardından başroller gelmiş. Her şey göründüğü gibi sorunsuz mu ilerledi?.. 
*Bu yolda ilerlemek için iradeli olmak gerek. İnandığım bir söz vardır: "Yerde değilsen kimse üstüne basamaz." Ben hiçbir zaman yerde olmadım. Zorluklar beni hep güçlü kıldı... Yolunuz tesadüfler sonucu belirlenmiş. Bundan sonra başka bir şey karşınıza çıksa, yolunuzu değiştirir misiniz?.. 
*Tabii olabilir, her zaman bir B planım vardır. Kötü şeylere hazırlıklıyım. Başka bir yola girebilirim, dibe de vurabilirim. Ama kişiliğime güveniyorum; azınlıkta olan bir insanım. O yüzden seviyorum kendimi. Düşersem, kalkabilirim... Oyunculuğunuzu ilerletmek için neler yapıyorsunuz?... 
*Okuyorum ve oyunculuğu anlamaya çalışıyorum. Benim oyunculuğa bakış açım, oynamamak. Tom Hanks ve Antony Quinn idollerim. Ama onlar kadar iyi olmak her baba yiğidin harcı değil. Zaten, herkes onlar gibi olmak ister. Benim tek farkım, bu benim için kuru bir hayal değil... 17 yaşında hayatın içine atılan M. Akif, nasıl bir aileden geldi?... 
*Türk örf ve geleneklerine bağlı bir ailem var. Beni de öyle yetiştirdiler... Huzur Istiyorum... Yaşamınız nerede geçti?... 
*Çocukluğum Kadırga ve Kumkapı'da geçti. Farklı bir yerdir orası. Mesela, bir karakolu vardı, torpil atıp kaçardık sürekli. Polisler bizi kovalardı. Halkalı'ya, Bakırköy'e giderdik. Balık tutardık, denize girerdik. Hareketli geçti çocukluğum... Gençliğinizi de dolu dolu yaşadınız mı? Tam da Best Model seçildiğiniz renkli yıllara denk geliyor... 
*Dolu doluluktan kimin ne anladığı önemli tabii. 'Gece kulüplerine gidiyorsan ve ne kadar çok kız arkadaşın varsa, o kadar sosyalsindir' gibi şeyler bana çok 'dolu doluluk' gelmiyor açıkcası. Benim için huzurdur, dolu doluluk... Ağzınızdan hep ideal kelimeler çıkıyor. Bu kadar idealin peşinde olmak yorucu değil mi?.. *Yorucu. Enderdir benim rahat oturduğum. Yerimde kim olsa, koltuğa yayılıp, işin keyfini çıkarır. Ben öyle değilim.. Herhalde sizin de hayatınızda yaptığınız hatalar vardır?.. 
*Vardır tabii ama söylemem... Icimden Dans Ederim... Zayıflıklarınızı göstermekten korkar mısınız?... 
*Genel olarak zayıf bir yönüm yok. En zayıf tarafım duygusal oluşum... Sevdiğiniz bir parçayı duyunca içinizden dans edermişsiniz. Karizmaya zeval gelmesin diye mi?... 
*Yok, şunu söylemek istemiştim: İçimden de dans edebilirim, mutluluğumu içimde de yaşarım. Bunun için illa kendini teşhir etmeye gerek yok. Kendini rezil etmediğin sürece, istediğin gibi dans edebilirsin... Nerede, nasıl eğlenirsiniz?... 
*Her yerde eğlenirim. Bir kafede otururken bile... Bir dünya politikası var: "Bugün cumartesi, gece dışarı çıkacaksın ve eğleneceksin!" deniyor, insanlar da buna itaat ediyor. Ben bunu reddediyorum. En büyük idealim dünyadan huzurlu bir şekilde göçüp gitmek... Popülariteniz aşk hayatınızı nasıl etkiliyor?... 
*Bu işlere girmeden önce dikkat çekmeyen biriysen ve bu işlerden sonra insanlar sana ilgi göstermeye başladıysa, onun sersemliğini yaşarsın. Ama benim öyle dertlerim olmadı... Sinema Hayali Kuruyorum...
 *Hayatımın yüzde 50'sini 'Sıla' dolduruyor. Geri kalan zamanımda ise kendimi geliştirmeye çalışıyorum, insanlarla görüşüyorum. Stratejiler çok önemli... 
*Aklımda olan tek şey; sinema. 'İste bu karakteri oynamalıyım' diyeceğim senaryoyu arıyorum... 
*Sıla'yı basamak olarak görmedim açıkçası. Keyif alıyorum Boran'ı oynamaktan. Ama dizi işleri bir yerden sonra rutine giriyor. Biz uzun soluklu bir yola çıktık. Başarı devam ettikçe bu iş sürecek.... Kiz Arkadasim Benimle Zeka Yarisina Girmemeli!... Aşık olduğunuz kadınların ortak özelliği nedir?... 
*Bağlılık ve kendine güven. İçinde bulunduğun durumdan da memnun olmalı... Siz ilişki içindeyken nasıl biri oluyorsunuz?... 
*Benim yanımdaki kadın her zaman güvendedir. Hak ettiği her şeyi vermeye çalışırım; ilgi, şefkat... Peki bir kadın sizi nasıl mutlu eder?... 
*İçtenliğiyle. Ama gözlerinde çakallık varsa, benimle zekâ yarışına giriyorsa, hayatımda yeri olamaz... Biraz anaç kadınlar ilginizi çekiyor sanki... 
*Genel anlamda hoşuma gider sabah kahvaltının hazır olması, yemeğin yapılması... Peki, aşkın tarifi nedir?... 
*Eşim olacak kişide çocuğumu görmek isterim. Benim için aşk böyle bir şey... ‘Boran Ağa’ gitti, çete lideri ‘Maraz Ali’ geldi Bayram Kaygusuz “Sıla”nın Boran Ağası Mehmet Akif Alakurt yakın zamanda izleyiciyle tanışacak “Adanalı” dizisinde bir çete liderini canlandırıyor. Oyuncu “Maceranın yanı sıra insanları güldürmeye de çalışacağız” diyor Adını “Hacı” dizisindeki Ahmet karakteriyle duyuran ve ardından “Sıla” dizisinde Boran Ağa karakteriyle başarısını devam ettiren Mehmet Akif Alakurt, hayranlarının karşısına yine ATV ekranlarında “Adanalı” dizisinde çete lideri olarak çıkacak. Yapımcılığını Kuzey Production-Ali Gündoğdu, Mehmet Yiğit Alp’in, yönetmenliğini Tayfun Güneyer ve Kartal Çidamlı’nın üstlendiği dizide başrolleri Mehmet Akif Alakurt, Oktay Kaynarca ve Selin Demiratar paylaşıyor. Alakurt ile “Adanalı” dizisini konuştuk. “Adanalı” projesini biraz anlatır mısınız?
 “Adanalı”yı, durum komedisi olarak görüyorum. İki mahalle arkadaşının hayata başlamasıyla başlayan bir dizi... Bu iki arkadaş polis akademisine gidiyor. İkisi de hırçın ve asi bir karaktere sahip. Maraz Ali bu hırçınlığı yüzünden akademiden uzaklaştırılıyor. Ve kendince bir çete kuruyor ve İstanbul’un en büyük çetesi haline geliyor. Maraz Ali kurduğu çeteyle zengin kişileri soyuyor. İstanbul polisi Maraz Ali ile uğraşamadığı için Adanalı karakteri Oktay Kaynarca’yı yakalaması için görevlendiriyor. Maraz Ali ve Adanalı arasında mücadeleyi anlatan bir proje. Bu projede sizi çeken ne oldu?
 İki günde karar verdim. İlginç bir iş olması ortadaki işlerden farklılığı çekti.
 Tam bir polisiye ve dram diyemiyorsun bu biraz hayat gibi harmanlanmış bir iş. Kısacası hayatın içinden bir iş... Bu projeyi seçerken karşıma gelen işler arasında kahraman bir karakter vardı ve birçok kişinin oynamak istediği bir işti. Ama onu kabul etmedim. Tekdüze bir oyuncu değilim. 
Maceranın yanında arada insanları güldürmeye çalışacağız. Çünkü hayatın içinde mizah da vardır. O anlamda benim için çok farklı bir proje oldu. Bugüne kadar hep dram tarzı işlerde rol aldım. “Hacı”da Hizbullah militanı, “Sıla”da Boran Ağa’yı oynadım. 
Bu anlamda bana ilginç geliyor. Şu anda rolümü canlandırırken bile daha çözme aşamasındayım. “Sıla” dizisi bitirilmeseydi; “Adanalı” projesinden vazgeçer miydiniz?
 “Sıla”ya devam ederdim. Çünkü oynadığım “Boran Ağa” karakterinden memnundum. “Hacı” dizisindeki “Ahmet” karakterini de çok seviyordum. Ama oradaki karakterin istikrarını bozdukları için o diziden ayrıldım. Zaten ayrıldıktan 5 - 6 bölüm sonra dizi de bitti. “Hacı” ve “Sıla” benim için özel işler. “Adanalı” dizisindeki karakteriniz çete lideri, “Sıla”daki ağaydı bu anlamda seyircinden nasıl bir tepki bekliyorsunuz? 
Maraz Ali, çok hard bir adam değil. Esneme payları olan bir karakter. İnce işlenmiş bir insan. Eğer benim inandığım gibi çıkarsa seyirciye sempatik geleceğine inanıyorum. 
Bu karakter doğru yazılsın, istikrarlı gitsin bunun sonuçlarını çok iyi alacağımıza inanıyorum. 
Yeni karakteriniz için bir imaj değişikliği yapacak mısınız? Olacak ama ne kadar fazla değiştirebiliriz ki saçımızı kısalttık, hafif sakal olacak. Sporla fiziksel gücümü artırmaya çalışıyorum. 
Onun dışında mimikler ve bakışta bir değişiklik olacak.
 Oyunculuk yapmak benim için şu: O karakteri ruhuma yansıtmaya çalışıyorum. Kafamda bir Maraz Ali’nin bakış açısı ve psikolojik durumu var. 
Şimdi bunun için uğraşıyorum. “Boran Ağa” ile “Maraz Ali” karakteri arasındaki tek ortak nokta güç. 
Bu güçlerinin farkını yansıtabilecek misiniz? Evet yansıtacağım. Bu iş bir ekip işi. 
Kafamda yorumladım. 
Bunu ortaya çıkartacağıma inanıyorum.
 Eğer “Hacı” dizisindeki gibi beklentileriniz doğrultusunda senaryo gitmezse tepkiniz nasıl olur? 
Diziden ayrılır mısınız? 
Şu anda bir şey söyleyemem çünkü sert bir tabir olur. Bırakırım demek kaçış demektir önce çözümü aramak gerekir.
 Uzun süre Doğu’da çalıştınız orada neler yapamadınız? 
Neler yapmayı özlediniz? Spor yapamıyordum. 4x4 bir pick up aldım ve boş zamanlarımda arabamla Doğu’yu gezdim. 
İstanbul’a gelmeden önce de sattım.
 Çocuklar içimi besliyor Çocukları çok seviyorum dediniz ve evlilik planınız var mı? 
Kafamda var ve çok istiyorum. 
Ama çok kolay verilebilecek bir karar değil. Evde yeğenlerim var onların evde olması bile beni çok mutlu ediyor. 
Onların oturup çizgi film seyretmesi bile içimi besliyor.
 Onlara bakarken çok mutlu oluyorum bu yüzden çocuğum olsun istiyorum.
 Karadeniz’e en son ne zaman gittiniz? 
Ve doğduğunuz yer için bir şey yapacak mısınız? Uzun zamandır gitmedim.
 Karadeniz insanı kendi içinde yapacağını yapıyor. 
Dayanışmasıyla yapıyor çalışkan insanlar. 
Benim annem okumayı kendi kendine öğrenmiş. Annemlerin köyü Samsun’un Çarşamba ilçesinde onların zamanında erkekleri okula yolluyorlarmış, kızları göndermiyorlarmış. Annem dayımla konuşup onun öğrendiği her şeyi kendi de öğrenmiş. Karadeniz insanı ne yapacağını bilir. 
Şu anda hangi kitabı okuyorsunuz?
 “Tanrı Taşta Uyur”... Kızılderililerin özünü anlatan bir kitap... Okuduğumda en çok etkilendiğim onların da her şey için şükretmesi. Bizim gibi... Seyit Onbaşı’yı oynamak isterim Son zamanlarda TV ekranlarında halk kahramanlarının hayatı ekrana geliyor.
 Siz hangi kahramanı canlandırmak isterdiniz? ‘Seyit Onbaşı’yı canlandırmak isterdim. Çanakkale çok önemli bir savaş.
 O savaştaki mücadeleyi en güzel anlatan bir kahraman. 
350 kiloluk mermiyi topa koyması ve atması muhteşem bir olay. 
Onu yaşamak isterdim. Keşke bunu film yapsalar. Bugün Amerikalılar kendi kahramanlarını büyük sinema filmi olarak yapıyor. 
Buna biraz da paradan puldan vazgeçip herkes destek vermeli.
 Bugün baktığımızda Amerikan sineması milliyetçilik ruhunu aşılamaya çalışırken bizler bunu bastırır hale geldik. 
Bugün milliyetçiyim diyorsan Atatürk’ü çok iyi algılamış olman lazım.
 Atatürk’ün adını duyduğunuzda ne hissediyorsunuz? 
Atatürk’ü baba gibi hissediyorum.
 Çok küçük yaşta babamı kaybettim ve bir baba hissini alabildiğim bir şahsiyet.
 Her sözü her davranışı onunla ilgili okuduğum her kitapta ona yüksek şekilde hayran oluyorum. 
“Birini örnek alıyor musunuz?” diye soranlara herkes Atatürk’ü örnek alsa, sözlerini birazcık düşünse bu memleket üç - beş sene sonra bambaşka bir enerjiye sahip olur.
 Cansu Dere mizacıma uymuyor “Sıla” dizisinde Cansu Dere ile sizin aranızda sorunlar yaşanıyordu.
 Neydi bu sorunlar? Mizacıma, kriterlerime uygun bir insan değil.
 Olmadığı için de herhangi bir görüşmüş-lüğümüz yok. 
Saygısızlık, bir terbiyesizlik ya da kavga dövüş olmadı. 
Her zaman terbiyemi muhafaza ederim. 
Bana taş atana hiçbir zaman taş atamayacağım. Size başka bir proje teklif edilirse içinde Cansu Dere de var derseler çalışır mısınız?
 Hayır çalışmam... Cansu Dere deyince ilk aklınıza gelen şey nedir? Hiçbir şey gelmiyor. Mehmet Akif Alakurt, Beyaz'ı seçti Sıla dizisiyle şöhreti yakalayan oyuncu Mehmet Akif Alakurt 4,5 yıllık televizyon programlarına katılmama orucunu Beyaz için bozdu. Mankenlikten sonra oyunculuğa geçiş yapan ve Sıla dizisinde canlandırdığı Boran Ağa karakteri ile akıllara kazınan Mehmet Akif Alakurt, televizyon programlarına katılmama orucunu sonunda bozdu. 
Beyazıt Öztürk'ün sunduğu Kanal D'de yayınlanan 'Beyaz Show'a konuk olan Alakurt, "Siz olduğunuz için zaten buraya geldim. 4,5 senedir hiçbir programa konuk olmadım. 
Sizin için geldim" diye konuştu. 
Beyaz da konuğunun bu sözlerine çok memnun olarak, "Biz de geldiğin için sana elimizden gelen tüm hizmeti yapacağız. 
Seni buradan çocuklarla beraber mutlu mesut ayıracağız" dedi.
 Dizi seçimini titiz yapıyor (SABAH) Sıla dizisi ile yıldızı parlayan oyuncu Mehmet Akif Alakurt, önüne gelen projeler arasında inceleyerek seçimler yaptığını ve şu ana kadar da seçimlerinden dolayı pişman olmadığını söyledi. 
Beyaz Show programına konuk olan Mehmet Akif Alakurt[/b], önüne gelen projeler arasında seçimler yaptığını ve Sıla dizisinden sonra gelen projeler içinde Adanalı dizisinde karar kıldığını belirtti. Alakurt, "Sıla bittikten sonra çok eleyerek iş seçmeye çalışıyorum. 
Bir sürü senaryo geliyor, onların arasından eledik. Doğru cast, Türk izleyicisinin hoşuna gidebilecek onu sürükleyebilecek projelerin içine girmeye çalışıyorum" şeklinde konuştu.
 Mehmet Akif Alakurt, şimdiye kadarki tercihlerinde yanılmadığını, ancak bunun yanılmayacağı anlamına gelmediğini söyledi. SİNEMA İZLEYİCİSİ AZ Sinema filmi izleyicisinin azlığından bahseden Mehmet Akif Alakurt, "Ben şundan rahatsız oluyorum. Türkiye'de bir sinema filmi yapıldığı zaman 4-4,5 milyon insan izlediğinde insanlar harika diyorlar bu beni üzüyor. Çünkü 75, 80 milyonluk bir ülkede 4,5 milyonluk bir seyirci kapasitesi çok az. Bunu bence devlet büyüklerimizin çözmesi gerekiyor.
 Bunu bence alkışlamamak lazım" şeklinde konuştu. Araya giren Beyaz, bunun ekonomik nedenlerden olduğunu ifade edip 4 kişilik bir ailenin bir günlük sinema filmi harcamasının 40 YTl'yi bulduğunu ve bir çok ailelerin bu ücreti ödeyebilecek durumlarının olmadığını vurguladı. Mehmet Akif Alakurt, bazı illerde hiç sinema bile olmadığını belirterek, ücretlerin düşürülmesi yoluyla sinemaya gidemeyen bazı insanların da kazanılabileceğini sözlerine ekledi.
saat  
   
GAZETELER  
 

Hurriyet.www.gazetealemi.com Zaman www.gazetealemi.com Radikal www.gazetealemi.com Milliyet www.gazetealemi.com Bugun www.gazetealemi.com Turkiye www.gazetealemi.com Vatan www.gazetealemi.com Sabah www.gazetealemi.com Yeni Safak www.gazetealemi.com

SİNEMALAR SİNEMA TÜRK EĞİTİM HABERLERİ MAGAZİN
 
 
  .